Plüton Roma mitolojisinde yeraltı dünyasının karizmatik, korkutucu tanrısı Plüton, Yunan mitolojisinde ise Hades ile özdeştirilir. Diğer tüm tanrıların çekindiği ve pek sevimli bulamadığı Hades’in kendi yeraltı hükümdarlığında oldukça güçlü bir tanrı olduğunu biliriz. Tanrıların en yücesi Zeus bile Hades’e karşı gelmekten, onu kışkırtmaktan ya da ona ait mülke girmekten çekinirdi.

18 Şubat 1bat 1930 yılında, Amerikalı Percival Lowell tarafından keşfedilen gezegen, birçok kez gezegen sıfatını alıp kaybetmiş sonunda ise cüce gezegen olarak adlandırılmıştır. Astrolojide yıkım, ölüm gibi kavramların arketipi olan Plüton’un kendi üzerinde kurduğu sarsıcı etkiler, onun gücünü tahmin etmemiz için yeterli olabilir. Tüm Zodyak çevresini iki yüz kırk sekiz yılda dolaşan Plüton her burçta ortalama yirmi bir yıl kalmaktadır. Bu yüzden, nesillere etki eden bir Satürn sonrası gezegenler konumuna yerleşir. Olağan dışı düzensiz hareketleri nedeniyle bir burçta yaşadığı gezinti on bir ile otuz yıl arasındadır.

Plüton’un arketipinde büyücü, şaman tiplemeleri bulunur. Temel fonksiyonu dönüşüm olan gezgen doğum haritalarında geldiği konumla beraber öldürür, yıkar, yeraltı dünyasına sürgün eder ve ardından tıpkı Zümrüdüanka gibi küllerinden doğurur. Sert, biraz acımasız olduğunu kabul edebiliriz ancak semboller serimizde (buradan ulaşabilirsiniz) ruhlarımızın demlenmesini sağlayan noktalarda sarsıldığımız, yanıp kül olduğumuz noktalardır.

Plüton’un en büyük arzusu güç kazanmak, mutlak güce sahip olmak yatar. Kendini aciz hisseden Plüton etkisi korkusunu sinerek değil; yakıp yıkarak gösterecektir. Gerektiğinde saplanıp kalan düşünceleriyle güç savaşı başlatabilir. Böyle bir durumda, Plüton’un enerjisini iyi olana çekerek teslim olmak, dönüşüme açık olmak enerjiyi doğru kanalize etmemizi sağlayabilir.

Plüton’un olumlu ifadelerinde en derin arzularla ve takıntılarla yüzleşme cesareti sunar. Onları yoğun çaba ve deneyimler yoluyla değiştirme ve iyileştirme gücüne sahiptir. Eskimiş ve zarar verme potansiyeli olan değerleri değiştirme, yapıların üstesinden gelme gibi savaşçı yetenekler katar. Ancak her gezegende olduğu gibi Plüton’un da olumsuz ifadeleri bulunmaktadır. Bunlar; bilinçdışı şiddetli takıntı ve arzuların ifadesi ve gerçekleştirme dürtüleri için başka kimseleri zorlamak, manipüle etmek, insafsız olmak gibi olumsuz etkilerdir. İsteklere giden yolda her yolun mubah görülmesi gibi yıkıcı etkilerden bahsediyoruz.

Plüton etkilerini aniden gösteren bir gezegen değildir. Sinsice, uzun vadede etki yaratır. Kinci ve planlıdır. Ölümün, yeniden doğumun ve dönüşümün gezegenidir. Plüton’u güçlü olan kimlikler hayatlarında bir şeyleri başlatan, yıkan ve yeniden inşa eden güçlerle donatılı olduğunu içgüdüsel olarak bilirler. İyicil etkileriyle harika birer şifacı, tedavi edici ve yaratıcı kimlikler yaratabilir.

Sonuçta her gezegenin gölge ve aydınlık yüzleri vardır. Plüton’un manipülatör ya da şifacı yönünü kullanmak bizlerin sorumluluğunda, seçimlerimizde gizlidir. Dünyaya gelen her şey doğar, ölür, ayrıştırılır ve yeniden yaratılır. Plüton bu etkiyi doğum haritalarımızda özellikle bulunduğu ev konumuyla sunar. Ev konumu hayatlarımızda çaresizlik, bağımlılık ve engellenme enerjilerini, deneyimlerini yaşayacağımız noktadır. Bunlar yaşandıktan ve deneyimlendikten sonra insanın özüne kadar dönüşümünü ve yeniden var oluşunu içinde barındırır.

Yönettiği burç Akrep olmakla beraber, yönetici evi 8. Evimizdir. Boğa burcunda zararlı konumdadır. Toplumda, etkili kimselerle özdeştirilir. Politikacılar, siyasetçiler, devlet gücü, konuşmacılar ve güç sahibi kimseler Plüton’u sosyolojik olarak temsil eder.

Sağlık astrolojisinde Kronik rahatsızlıklar, sonradan dışa vuran hastalıklar, cinsellik ile bağlam kurmuştur.

Ev ve burç konumlarına bir başka yazımızda değineceğiz.