Ay’ın gizemi bu gün bile çözülemeyen bir şifreler bütünü gibidir. İnsan zihnini tahrik eder, yaratıcı hayal gücünü etkinleştirir.

Yirmi sekiz günü kapsayan döngüleriyle sürekli olarak bir değişim ve dönüşüm içerisinde olan bu esrarengiz gezegen alacakaranlığı aydınlatan yegâne varlık olduğundan mı bilinmez ilk var olan medeniyetlerde umudun sembolü halini almıştır. Geceleri gökyüzünde kaybolduğu zamanlar lanetli süreçler olarak anılırken dolunay döngüleri bereketin simgesi olarak nitelendirilmiştir.

Kutsal varlıklar olarak sayılan Ay, Mayalıların ilk çıkardığı takvimde Güneş, Ülker yıldızları ve sabahyıldızı olarak nitelendirilen Venüs ile birlikte kullanılmıştır. İslam, Yahudi ve Çin kültürlerinde de ilk kullanılan takvim Ay’ın döngülerine göre hazırlanmıştır.

Sıklıklar Güneş’e atfedilen doğum ve ölüm kavramlarıyla ilişkilendirilse bile Ay, Güneş’in aksine spiritüel ve öznel bir varlıktır. Dişil enerjisinin sembolü olarak duygulara ve Dünya üzerindeki sulara hâkimdir. Ay’ın hareketleriyle medcezir olur, duygusal iniş ve çıkışlar yaşanır. Bereketin ve dişiliğin sembollüğüyle ışığının en parlak olduğu zamanlar doğumlar olur.

Mitolojide eğer fark edilirse Güneş erkek Tanrıların gücü olarak anlatılırken, Ay kadın Tanrıçaların hâkimiyeti altındadır. Yunan mitolojisinde; bakire tanrıça Artemis ayın yeni ay fazını, Olgun Selene dolunay fazını, gizemli Hekate ise Ay’ın karanlık yüzünü temsil ederdi. Böylece Ay döngülerini kadının kutsal üç aşamasını temsil ederken görürüz. Genç kız, Kadın veya anne ve son olarak yaşlı bilge kadın…

Ay tutulmaları çeşitli söylemlerde doğal felaketlerin ya da çok sevilen kralın ölümünün habercisi olarak nitelendirilirdi.

Astrolojide Ay döngüleri yakından takip edilen önemli konulardan biridir. Ay’ın yaklaşık iki buçuk günde bir burç değiştirmesi, önemli fazlardaki konumu astroloji ile ilgilenenleri yakından ilgilendirir. Doğum haritalarımızda Ay nasıl bir dişi olduğumuzu, annemizi nasıl gördüğümüzü ve duygularımızı nasıl ifade ettiğimizi gösteren, içgüdülerimizi ve sezgilerimizi temsil eden oldukça önemli bir faktördür.

Doğum haritaların ayın hangi fazında doğduğumuz hangi elemente ait olduğu analizciler tarafından önemlidir. Dolunay fazında doğan insanların bu hayatta iş bitirici bir güce sahip olduğunu, Yeni ay fazında doğanların içlerinde yatan çocuksu hevesi harita okuyucular tarafından dinleyebilirsiniz.

Su grubuna –Balık, Akrep, Yengeç- denk gelen bir ay konumu içindeki sizin sezgisel, duyarlı ve mistik bir hava içinde olduğunuzu gösterir. Altıncı his denen içgüdüleri bu kişilerde oldukça güçlüdür. Su grubu arketip olarak duygusal varlıklar olduğundan diğer elementlere duygularını daha yoğun yaşıyor olabilirler.

Toprak grubuna –Boğa, Başak, Oğlak- denk gelen bir ay konumunda duygularda rasyonellik, neden-sonuç ilişkisi arayan, elle tutulur durumlardan hoşlanan bir kişilik verebilir. Maddi dünyada ortamı güzelleştiren ve estetik katan toprak grubu zaman zaman duygularda zorlanmalar yaşayabilir. Sonuçta toprak grubu burçları bir varlığı göremiyor, dokunamıyor ise varlığından nasıl emin olabilir? Beş duyu organıyla algılayamadığı duygular toprak grubunu bunaltabilir. Ancak olumlu bir etki olarak Ay burcu toprak olan kişiler oldukça sabırlı olabilirler.

Hava grubuna –İkizler, Kova, Terazi- denk gelen bir ay konumu sizi sosyal bir kelebeğe dönüştürebilir. Kendini oldukça güzel ifade eden, yetenekli, sosyalliğe düşkün kimlikler yaratabilir. Birey duygularıyla temas halinde olmaktansa akıl ve mantık yürüterek ele almak ister. Ancak bu pek mümkün değildir. Çünkü Ay arketipi gereği sübjektif bir varlıktır.

Ateş grubuna – Aslan, Koç, Yay- denk gelen ay konumu size duygularınız konusunda tutkulu bir insana çevirebilir. Kalbinizde yanan bir gençlik ateşinin olduğunu varsayarsak bu ateş hiç sönmeyecektir. Duygularını, tepkilerini doruklarda ve tutkuyla yaşayan kadınlar olabilirler. Hızlı iniş çıkışlar yaşayabilir, konu duygularınız olduğunda kendi başınızı bile döndürebilirsiniz.

Elbette doğum haritası bir bütündür. Parmak izlerimiz kadar özel ve etkilidir. Ay konumunuzun yalnızca elementi değil, diğer gezegenlerle yaptığı açılar, bulunduğu ev gibi konumlarda oldukça önemlidir.