Jüpiter’in babası ve karşıtı olan karmanın efendisi Satürn astrolojinin kıyısından geçen kişiler için en büyük zararı veren, kötülük getiren gezegen olarak tanımlanabilmektedir. Gezegeni anlattığımız yazıya ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz. Bu yazımızda Satürn döngüsünden, yaşam öykülerimizdeki talep ettiği sınavlardan, Reenkarnasyon astrolojisine göre yarattığımız karmanın ne olduğundan bahsedeceğiz.
Astroloji ilmine profesyonelce yaklaşan kişiler için Satürn öğreticidir. Yıkımları, küllerinden doğmayı gerektiren gezegen Satürn değildir. Göklerin Kronos’u, büyük öğretmeni haritada dokunduğu yerlerde kişiyi disiplin etmek ister. Jüpiter dokunduğu alanlarda elbette büyük bir şans getirecektir. Ancak sınırsız bir genişleme sunan Jüpiter aldığı açılarla kibri, abartılı tepkileri, fanatizmi de büyütebilir. Satürn ruhları sınava sokar, labirentin içindeki sınava hazır olmayı talep eder. Kişi zaman zaman hayal kırıklıkları, zorluklar ve çeşitli kısıtlamalar yaşayabilir. Ancak labirentin çıkışında sınavların sonucunda büyük bir ödül, hak ediş, yepyeni bir deneyim ve doğal yolla olgunluk getirebilir. Sözü geçen ödüllerin hak edilmesinde öncelikli şart; savaşmaya ve direnmeye hazır olmaktır.
Satürn sınırlandırmanın ve yapılandırmanın sembolüdür.
Steven Forrest’in tanımlamasıyla; “sakin, yağmurlu bir gecede şehirler arası bir yolda kaybolmuşken önümüze çıkan tabeladır”. Nerede olduğumuzu, hangi yöne gitmemiz gerektiğini gösterir. Steven Forrest’in sunduğu betimlemeye göre kişi muhtemelen kaygılanmış, kaybolmanın getirdiği huzursuzlukla sağlıklı düşünemiyordur. Sonuçta güneşli bir günde, sahil kenarında oturan bir kişiden bahsetmiyoruz… Ancak kaybolduğunuz bu gecede Satürn’ün karşınıza bir tabela olarak çıktığınızı düşünün. Yolunuzu bulup, yolculuğunuzu tamamladığını gecenin ardında sonunda kazandığınız yepyeni bir deneyim vardır.
Bir kez daha kaybolduğunuzda yolu nasıl bulacağınızı artık biliyorsunuzdur. Satürn işte böyle bir gezegendir.
Haritada Satürn’ün temsil ettiği alanlarda kendimizi yetersiz, korku dolu hissedeceğiz. Çeşitli sorunla boğuşur, bu savaşı verdiği en güçlü tarihlerde yetersizliklerinle yüzleşmek zorunda kalabilir. Bu krizli döngülerin sonunda kişi Satürn konuları ile ilgili kendini büyütebilir, güçlendirebilir ve başarılı bir insana dönüşebilir. Ancak savaşmaya, dirayetli olmaya hazır olmak zorundadır.
Satürn doğum haritalarında köşe noktalarda (1,4,7,10. Ev) kendi evinde, ya da kişisel gezegenlerle (Ay, Güneş, Venüs, Mars) açı yaptığı durumlarında kişi hırslı, gerçekçi ve sabırlı olabilir. Eğer Satürn gerilimli açılarla kuşatılmış ise her şeyden önce hedeflerin doğru olup olmadığı sorgulanmalıdır. Bu noktada hırs yine varlığını koruyacaktır ancak ek olarak yetersizlik, karamsarlık, depresyona eğilimi de eşlik etmektedir. Taşıyabileceğinden daha ağır yükler üstlenebilir.
Reenkarnasyon astrolojisinde ise Satürn, önceki yaşamlarımızdaki Mars’ın kendisidir. Karmik bir anlatımla şunu ifade edebiliriz; gücün aşırı ya da yanlış kullanılmasıyla karmik borçlandırma yaptığını vurgular. Önceki yaşamlarımızda yaptığımız her türlü zorbalık, kötülük ve güç gösterileri bizleri bu yaşamımızda zorlayacak, kısıtlayacak ve sınayacaktır. Satürn’ün diğer gezegenlerle yaptığı üçgen ve sekstil açıları geçmiş yaşamlarımızda başarıyla geçtiğimiz sınavlarımızı gösterir. Satürn’ün Terazide yücelmesi demek “doğru denge” ve “ilahi adalet” kavramlarının önemli olduğunu vurgulayacaktır.
Satürn’ü çözmek adına şeytanı ya da evreni suçlamak sizlere hiçbir kazanım yaratmayacaktır. Bin yıl öncesinde yaşatılmış olsa bile hatalarınızın sorumluluğunu kabullenmeli, bulunduğu burcun doğasını bilerek karmanın doğasını çözümlemek gerekir. Ateş burçlarında (Koç, Aslan, Yay) konumlanan Satürn bu yaşamda fiziksel seviyede bir sorunun (hastalık vb.) sorunu olduğunu vurgular. Su grubunda (Yengeç, Akrep, Balık) bulunan gezegen ise kişinin uzun süre yarattığı kalpsizliğin cezasını çekeceğini gösterir. Satürn bu konumda kişiye bireysel ilişkilerinde tatminsizlik, depresyon sınavlarını sunacaktır. Toprak grubunda olan (Boğa, Başak, Oğlak) Satürn maddi durumun kötülüğü ile baş gösterir. Kişi var oluş sancıları yaşayabilir. Hava grubunda (Terazi, İkizler, Kova) ise geçmiş yaşamlarda planlanarak işlenerek günahın bu yaşamda bize kötü sonuçlar doğurmasına neden olur. Başkalarının bu kişilere niyeti pek cazip ya da iyicil değildir.
Satürn döngülerini 28- 30 yıl içinde gerçekleştirecektir. Bir insan ömrü yaklaşık üç kez Satürn döngüsü yaşayacaktır. Her 7-7.5 yılda bir Satürn kendisine gerilimli açı sunacaktır. Bu açı ise ileri-geri hareketine karşın yaklaşık bir yıl sürebilmektedir. Carl Gustav Jung yıllar öncesinde yaşamda psikolojik açıdan bir kriz yaşandığında buna mutlaka bir Satürn ya da Uranüs transitlerinin etki ettiğini vurgulamıştır.
Satürn ilk döngüsünü 28-30 yaş içinde gerçekleştirir. Bu noktada yetişkinliğin ergenlik dönemini yaşamını söyleyebiliriz. İlk kare açı 7-8 yaşları arasında yaşanacaktır. Çocukluğumuzda ilk kez ebeveynler dışında otoriter kavramlarla karşılaşır, çeşitli öğrenimler edinerek zorlanabiliriz. 14-15 yaşlarında Satürn kendisine bir karşıt açı sunacaktır. Bu noktada kişi cinselliği keşfetmeye, kendi cinsel deneyimlerini gerçekleştirme arzuları yaşar. Ancak gerek aile gerek toplum gereği kişi hâlâ çocuk bedenindedir. Cinsellik bu noktada içsel olarak kişiyi zorlayacaktır. Onu kısıtlayan toplum ve ebeveynleri kişinin gözünde biricik düşmanıdır. Satürn’ün ikinci karesi 21-23 yaş aralığında yaşanacaktır. Bu noktada kişi mesleğini seçecek, kendi yaşamını, aile yaşamını maddi yönden idame ettirme yoluna girecektir. Ayrı bir ev, ayrı bir alan talep eden kişiler ebeveynleri tarafından kısıtlanabilir. Her halükarda kişinin kendi sorumluluğunu almaya başladığı yaş aralığıdır.
Birinci döngü 28-30 yaş aralığında kavuşum etkisiyle son bulur. İlk döngü kişinin kendini inşa etme süreciyle alakalıdır. Kimliğini keşfeder, taleplerini bulup hayatını yaratma çabası içindedir. Kavuşum etkisi ruhsal bir kriz ve büyümeyle son bulur. Ruhsal sorgulamaların yanı sıra doğum haritasındaki konuma gelen Satürn bu noktayı ateşleyecek, tetikleyecektir. Ruhsal bir sarsıntı geçirebiliriz. Mesleğinden tatmin olmadığını keşfederek işini değiştirebilir, yeni bir şehre ya da ülkeye taşınabilir. Belki 21-27 döngüsünde evlenen kişiler hayal kırıklıkları ile boğuşarak partnerlerle yol ayrımına girebilir.
Birinci döngü sona ererken Satürn sizi duvardan duvara vurmuş, sarsmış ve o zamana kadar yarattığınız her bir binanın, kimlik özünün sorgulamasını yaşatmıştır. Artık kişi hayatının ikinci döngüsünde, tam bir yetişkin olma halindedir.
