Heimdal, başlıca tanrılardan bir diğeriydi. Kayıtlara göre yüce ve kutsal olarak kabul ediliyordu, ayrıca Ak Tanrı unvanını taşıyordu. Dünya sınırları içinde bir sabah vakti, mucizevi bir şekilde dokuz dev bakireden doğmuştu ve besinini topraktan çekmişti. Bazıları, onu Odin’in oğlu olarak görüyordu. Dişleri altındandı. Gece gündüz fark etmeksizin yüzlerce mil alanı rahatlıkla görüyordu, toprak üstünde büyüyen çimlerin ve koyunların sırtında uzayan tüylerin sesini duyabiliyordu. Bu sebeple tanrılara yaraşır bir gözcüydü.

Devlere karşı koruduğu Bifrost’un yakınlarında yaşıyordu. Gjallar Boynuzu adı verilen devasa bir borazanı vardı ki, bu Borazanı üflediğinde sesi tüm diyarlardan duyulurdu. Gökkubenin ucundaki evi, Gök Dağı (Himinbjorg) adını taşıyordu. Kayıtlarda, bu bilgiler dışında Heimdal hakkında çok fazla detay bulunmuyor.
Altın dişlerinden dolayı Gullintanni ismiyle de anılırdı, bazıları da ona Hallinskidi diyordu.
Ozanlar, ondan sık sık bahsediyor. Altını “Heimdal’in Dişleri” olarak ifade ediyorlar, kılıcını ise detayları kaybolmuş bir mite gönderme olarak “hofud (baş)” yani “(adamın) başı” olarak isimlendiriyorlar. Atıysa Altın Baş adını taşıyor.