Richard Wagner’ın ünlü operası “Der Ring des Nibelungen” (Nibelung Yüzüğü) ve J.R.R. Tolkien’ın
epik fantezi serisi “The Lord of the Rings” arasındaki ilginç benzerliklere biraz ele almak istedim.
Çoğumuz filmlerinden veya Tolkien’in eserlerinden Yüzüklerin efendisini biliyoruz ama gelin
Bu eserin yaratılmasında büyük katkısı olan hikayenin arka planına bakalım:
Nibelung Yüzüğü, Alman mitolojisinin derinliklerinden gelen bir efsaneyi temel alırken,
Yüzük Taşıyıcısı olarak bilinen ana karakter Siegfried’in hikayesi üzerine kuruludur.
Hem Nibelung Yüzüğü hem de Yüzüklerin Efendisi serisi, güçlü bir yüzüğün etrafında döner.
Her iki eserde de yüzüklerin büyülü ve korkunç güçleri vardır ve onları elinde tutan kişiyi etkiler.
Alman besteci Richard Wagner tarafından bir opera olarak değil müzikli bir dram olarak kurgulanan
Nibelung Yüzüğü (Der Ring Des Nibelungen), konusu itibariyle J.R.R Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi
(The Lord of the Rings) romanına da ilham kaynağı olmuş eserler arasındadır. Alman besteci
Richard Wagner (1813–83) tarafından hazırlanmış dört epik operadan (Wagner’in tercih ettiği
terminoloji ile “dram”‘dan) oluşan bir opera serisidir.
Bu eserlerin konusu ve karakterleri genel bir şekilde “Nibelungenlied” adini taşıyan İskandinav
mitolojisi saga eserlerinden uyarlanmıştır. Birinci kısımda yüzüğün dövülerek hazırlanması ve
bu yüzüğün lanetlenmesi hikâyesini anlatır. Fantastik yaratıklar ve tanrılarla dolu bu mistik diyar,
daha perde kalkmadan, müziği ile seyircileri sanki büyülemektedir.
İkinci kısımda ölümlü kişiler olan Siegmund ve Sieglinde’nin ve tanrısal Valküre Brunnhilde’nin
tanrıların kralı olan Votan’a itaatsizlik etmesinin hikâyelerini anlatmaktadır. Üçüncü kısımda eserin
kahramanı Siegfried’in gençliğinde ulaşmış olduğu muhteşem başarıları, yani Fafner adlı ejderhayı
öldürmesini, sihirli yüzüğü kazanmasını ve Brunhilde’yi büyüden kurtarmasını, konu almakta.
Sonucu kısımda konu, sihirli yüzüğe bağlı lanetleme hem Siegfried ve Brunhilde’nin ölümlerine neden olması hem de tanrıların ortadan kalmasına sebep olması ve böylece dünya için yeni bir çağ açılmasıdır. Son olarak şunu ekleyeceğim, bu güne dek taa mitolojiden, dramdan oluşan operaya, muhteşem yazılmış bir külliyat ve yaratılan dile ve onun ötesinde şimdiki zamanda hala muhteşem çekilmiş bir filme kadar hikayeler gelişerek gelmiştir. Söylencelerin (mitolojinin) hala hayatımıza etkisi ne büyüleyici