Yunan Mitlerinde Athena’nın ne kadar yetenekli bir dokumacı olduğunu biliyor muydunuz? Zekâyı ve sanatı temsil etmesinin yanı sıra o dokumacıların ve el sanatçılarının tanrıçasıydı. Dokuma becerisine sahip her ölümlü Athena’dan bu yeteneğin geçtiğine inanarak minnetlerini sunarlardı. Örümcekler ise tıpkı tanrıça Athena kadar becerikli eklemlere sahip minik yaratıklardır.
Athena yeteneğinden öylesine emin, kendine öylesine güvenirmişki Lidya topraklarında yaşayan ölümlü bir genç kızın dokuma yeteneği onu kıskandırmış, kızdırmıştır. Eski bir söylentiye göre bahsi geçen genç kadın yaşadığı topraklarda yetenekli bir dokumacı olarak dillere destan olmuştur. Ancak bu genç kız Athena’ya minnet etmez, becerisinin yalnızca kendinden ötürü var olduğunu iddia edermiş.
Athena ölümlü kadının densizliği karşısında hiddetle karşılık vermiş. Halkın gözünde itibarını ve yeteneğini aşağılayan bu kadına bir yarışma teklifiyle giderek sarsılan tahtını yeniden sağlamlaştırma arzusuyla tutuşmuş… Teklifinin kabulü ardından genç kadınla karşılıklı dokuma yapmaya başlamışlar. Sonuçta hiçbir ölümlünün becerikli parmakları, bir tanrıçanın yeteneğinin önüne geçemezdi.
Değil mi?
Yarışma günü gelip çattığında altın ipliklerini ve gümüş tellerini ellerine alınan dokumacılar sanatlarını kaliteli kumaşlarının üzerine tek tek işlemeye başlamış. İki kadının kendilerine olan güvenleri göz çarpıcı olsa bile özgüvenlerinden yayılan hırs ortamı kızdırıyordu. Athena söylentilere göre Poseidon ile giriştiği görkemli savaşın sahnesini dokurken genç kızın dokuduğu sahne oldukça aşağılayıcıymış. Athena’nın babası Tanrı Zeus’un çapkınlıkları ölümlüler arasında bile bir dedikodu kaynağı olmuş, ihanetleri dillere pelesenk olmuştu. Genç kadın ise dokumasına Zeus’un çapkınlıklarını konu edinmiş.
Söylentiler, Athena’nın babasının çapkınlıklarının konu edinildiğinden mi yoksa genç kadının ne olursa olsun oldukça becerikli olduğundan mı bilinmez tanrıçasın öfkeden gözünün döndüğünü söyler. Genç kızın yaptığı dokumayı yırtıp atan Athena öfkeyle onu sonsuza dek bir örümceğe çevirmiş. Böylece Lidyalı kadın çok övündüğü dokuma sanatını bir ipin ucunda sallanarak sonsuza dek devam ettirecektir.
Şimdi, asıl konumuz olan ve dünyanın her yanında, evimizin tavanında ya da arka bahçemizde çıkıveren bu yaratıcı canlıların sembolizmini anlatalım. Hikâye iki kadın arasında geçen güçlü bir ego savaşını ele alır… Örümcek sembolizmi ise güçlü bir dişi sembolizmidir. Ancak dişiliğin eril figürü ezen güçlü ve zararlı bir yönü olduğundan dikkatle kullanılması gerekir. Çiftleşmelerinden sonra eşlerini yeme gibi bir huyları olduğundan evliliklerde, erille dişilin eşit olması gereken durumlarda kullanılması oldukça sakıncalı olarak görülür.
Birçok farklı mite ve dini hikâyelere konu olan bu canlılar şüphesiz oldukça beceriklidir. Yaratılış amaçlarıyla sürekli dokuma yapar, hiç durmadan çalışırlar. Bilinenin aksine saldırgan çok az türü vardır. Gerekmediği sürece, tehdit altında kalmadıklarını hissetmedikçe kendi hallerinde dokumalarına devam ederler. (Tıpkı Athena gibi diyebilir miyiz?)
İslami kıssalarda Muhammed’i mağarada, kötülüklerden ve düşmanlardan koruyan bir örümcekti. Yine Davud’u da koruyan da bir örümcekti. Koruyucu sembolizmini bahsettiğim hikâyelerde yoğun olarak görebiliriz.
Elbette birde bu minik yaratıkların ilmek ilmek işledikleri oldukça kaliteli ipekten ağları var… Bir amaca varmak için sabrın kaçınılmaz olduğunu, emek vermeden ilerlenemeyeceğini sanatlarıyla gösterirler. Yaratıcı yetenekleri dokumacılığın, balıkçılığın ve avcılığın birer sembolizmi haline gelmiştir. Saydığımız tüm alanlar ise sabır ve emek isteyen işçiliklerdir.
Örümcekler ağlarını içerden dışarıya örme tekniği ile geçmişten alınan bilgi ve deneyimlerin kullanılarak şimdiki zamanda işleri büyüterek ele almayı gösterir. Geçmiş deneyimler bizleri hedef olarak görülen o koca dağların önünde deneyimli birine dönüştürecektir.
Ancak onlar yalnız yaşamayı seven, grup halinde yaşarken birbirlerini yeme veya öldürme gibi reaksiyon yaratan canlılar olduğundan, ortaklık gerektiren alanlarda kullanılmaması gerekir.
Genel olarak örümcekler bize şu anlamları taşımaktadır:
Dişil Enerji –Ancak değindiğimiz gibi bu enerji erili yıkan bir boyuttadır.-
Sabır – İlmek ilmek dokudukları ağlar ne kadar sabırlı yaratıklar olduğunu gösterir-
Geçmişle Bağlantılı Olma –Ağlarını örme teknikleriyle geçmişi bu güne taşıyarak büyütürler-
Üretme -Örümcekler hiç durmadan ağ üretmeye devam eden canlılardır.
Emek Verme