Sif’in etki alanı, baldızı Frigga ile biraz örtüşüyordu lakin Sif Ásgard’ın en büyük tanrıçası olan Asyjnur’dan biri olarak en önemlilerden biriydi. Oldukça ikonik, son derece güzel, uzun altın saçlı olarak tasvir ediliyordu.

Adı “evlilik yoluyla akraba” anlamına gelirdi ve Thor’un karısıydı. Sif, Thor ile birlikteliğinden – Valkyrielerden biri olan Trude’un annesidir.

Hasat ve Sonbahar tanrıçasıdır ve saçları altın buğdayla dolu tarlaları ve Sonbaharda düşen parlak renkli yaprakları simgelemektedir.

Sif’in saçı, canlılığı ve onun ışığını temsil ederdi. Onun saçları tanrıların en büyük hazinelerinden biri olarak kabul edilirdi.
Kendi açısından, saçları en az kocasının güçlü çekici Mjölnir kadar önemlidir.

Onunla ilgili en ünlü hikaye yine saçları ile ilgilidir.

Daha önce ilişki yaşamış olabileceği düzenbaz tanrı Loki, Sif uyurken saçını güzelce kesip “küt” hale getirir.

Bunun Sif’e daha çok yakıştığını düşünür ve Sif’in egosunu biraz olsun yerle bir edip, güzel bir eşek şakasını hak ettiğini düşünür.

Uykusunda ona bir öpücük yollar ve saçlarıyla birlikte kaçar. Hikayeler boyunca Loki genellikle kıskanç bir tanrıdır.

Kendisi yakışıklı ve karizmatik 🙂 olarak tanımlansa da güzel ve sevilen tanrıları hep kıskanır (neden acaba? Ahem.. her neyse..)

Loki ne yapıp edip bu işten kıl payı kurtulur. Sifin saçlarına cüce demircilerin yardımıyla eskisinden daha parlak ve ihtişamlı ekler yaptırır. Zamanla Sif’in saçları uzar. Ve bu ekler onun saçlarının güzelliğine güzellik katar.

Sif’in peruğu, cüceler tarafından kendi altın saçlarından daha parlak ve ışıltılı olan özel bir cevherden yapılmıştır. Her saç telinin su gibi aktığı tarif edilir.

Her saç teli onu her zamankinden daha güzel kıldı ve Draupnir’e benzer şekilde, peruk kendini her geçen gün çoğalttı. sanki Sif’in doğal saçıymış gibi hep uzamaya devam etti.