Thor, Odin’den sonraki en yüce tanrıydı. İnsanları ve insanlara ait olanları, dev kılığına girmiş olan doğanın amansız güçlerine karşı koruyan oydu. Bu yüzden bazı kuzey bölgelerinde hava ve iklim, yağmur ve hasat onun yönetimindeydi. Bereket tanrısı olmasına rağmen bu hâkimiyeti Vanir tanrılarıyla paylaşmak zorundaydı ama gök gürültüsü ve yıldırım, İskandinav mitlerine göre sürekli devlerle savaş halinde olan Thor’un özel gücüydü. İlerledikçe tekerleklerinden yıldırım çıkan bir savaş arabası sürüyordu. Arabayı Tanngnjost ve Tangrisni adında iki keçi çekiyordu; Thor, bu keçileri öldürüp yer, sonra tüm kemikleri derilerinin içine toplayıp keçileri tekrar hayata döndürürdü. Genelde bu keçileri sürdüğünden ona Binici Thor da denirdi. Ving- Thor, Lorridi ve Einridi gibi farklı isimlerle de anılıyordu.
Thor’un hükümdarlığı Thrudvang adıyla da biliniyordu, burada göz kamaştıran bir sarayı vardı: Bilskirnir. Bu saray, dünyadaki en büyük saraydı ve 540 odası vardı. Thor’un çok değerli üç eşyası bulunuyordu. Bu eşyaların en önemlisi çekici Mjöllnir’di, ne zaman devlerle savaşa girecek olsa bu çekici yanına alırdı. Thor bu çekici istediği kadar büyütebilir ya da istediği kadar küçültebilirdi, havaya doğru savrulduğunda her zaman hedefini burup tekrar sahibinin eline geri dönerdi. Thor’un bir diğer eşyası, bu çekici daha iyi tutmasını sağlayan müthiş demir eldivenleriydi.
Son olarak da beline sardığı bir güç kemeri vardı ki bu kemer, Thor’un Æsir gücüne güç katıyordu. Thor olmasa Æsir, devlere karşı aciz kalırdı. Æsir onun ismini anar anmaz, Thor gücünün kanıtını gözleri önüne sererdi. Altın saçlı güzeller güzeli Sif ile evliydi, Modi adında bir oğlu ve Thrud adında bir kızı vardı. Ayrıca dev kadın Jarnsaxa ile olan birlikteliğinden de Magni adında bir oğlu olmuştu.
Thor, sert ve aceleci bir mizaca sahipti. Devlerle çarpışmak için ilerlerken dağları titretir, toprağı ateşe verirdi. Tanrılar bir araya gelmek için Ygddrasil’e giderken Thor, Bifrost’u kullanmakla uğraşmaz, derin akarsuların içinden yürüdüğü daha kısa bir yolu tercih ederdi. Zaman zaman dereyi görmeden paçaları sıvama huyu baskın gelirdi, bu yüzden bir iki kere zarar ve kargaşayla sonuçlanan bazı deneyimler yaşadı.
Thor’a tapınmaki Kuzeyde çok yaygındı. Birçok yer ismi Thor’un kültüne şahitlik ediyor, efsanelerde de Thor’a adanan mabetler ya da ona edilen dualar sık sık yer buluyor. Kuzeylilere göre Thor uzun ve güçlü, yakışıklı ve asildi; kızıl bir sakalı vardı, Mjöllnir’i asla elinden bırakmazdı.