G-022SCGR6MW G-022SCGR6MW

Azizenin Kederi

Published on:

Yaratılan bazı tarot kartları oldukça eski ve göz alıcı mitolojik hikâyelerle bağ kurmuş, kartlarda var olan sembolleri görünür kılmıştır. Tarot’un sessiz kadını Azize ve güzelliğin temsili İmparatoriçe kartları ise bu hikâyelerden birine ev sahipliği yapmıştır. İki kadın figür arasındaki derin bağı ve zıtlıkları anlamamız adına muhteşem bir birleşim olan bahsedeceğim söylenti yeraltı dünyasının soğuk tanrısı Hades’in aşkını ve Persephone’nin annesinden uzaklara kaçırılışının hikâyesidir.

İlk altı tanrıdan biri olan Hades diğer tanrılar tarafından pek sevilmezdi. Soğuk ve her zaman mesafeli olan bu tanrının payına yeraltı dünyası düştüğünde ise ne kendisi ne de başka bir tanrı sesini çıkarmadı. Sevimsiz olarak nitelendirilmeli mi pek bilemiyoruz ancak diğer tanrıların kendisine pek ilişmediği, Zeus’un bile Hades’e pek dokunmadığı görülürdü. Yeraltındaki tahtında huzurlu olan Hades pek yeryüzüne çıkmaz, Olympos’a pek uğramazdı. Söylenceler Hades’in bir gün yeryüzü ziyareti sırasında gördüğü kadına hayran kalmasıyla başlar.

Sicilya’nın Enna arazilerinde peri kızlarıyla çiçek toplayan Persephone oldukça güzel ve çekici bir kızdı. Bu çekiciliğini masumiyetiyle taçlandıran kadın figür tarot ilminde güzelliği ve dişiliği temsil eden İmparatoriçe kartı ile özleştirilmişti. Zeus’un ve Leydi Demeter’in kızı olan bu kadın etrafı tarafından oldukça seviliyor, nezaketi dillerden düşmüyordu. Demeter yeryüzünün tanrıçasıydı. Başak semboliğiyle ve tarot dünyasının Azize kartıyla özleşen bu kadın bolluğun bereketin sembolizmi ve anne arketipinin güçlü kimliğiydi. Kızına oldukça düşkün olan Demeter, kızının varlığıyla Dünya’ya ışık saçıyor, ekinleri bereketlendiriyordu.

Yeryüzüne çıkan Hades ziyareti sırasında güzeller güzeli Persephone’yi gördüğünde var olduğundan şüphe duyulan kalbinde aşkın tohumları filizlendi, hayranlık gözlerini kamaştırdı. Ancak Hades istediklerini nezaketle alan bir tanrı değildi. Söylentilere göre çiçek toplayan kızı kendine çekmek ve kaçırma arzularıyla bir nergis yarattı. Yüz tomurcuklu bu bitkiden yayılan koku yeryüzünü mest ediyor, kızın ruhuna hitap ediyordu. Bu armağanı kendine almak isteyen Persephone çiçeğe doğru uzandığında yeryüzü korkunç bir şekilde ikiye ayrıldı. Korku yeryüzüne yayılan kokuyu ve çiçeği genç kadına unuttursa bile kaçmasına fırsat kalmadan ciddi ve karanlık yüzlü bir adam çıkıverdi yarılan yerden…

Korkusuna yenik düşen genç kadına uzanıp arabasına atan Hades istediği şeyi almanın dayanılmaz zevkini yaşıyordu.

Kızının kayboluşunun ardından yasa boğulan Demeter yeryüzünde Persephone’yi arıyor kederini de beraberinde sürüklüyordu. Bu keder yeryüzünde ilk kez kışı yaratmıştı. Azize sessizliğinin içinde kaybolan can çekişlerle kara bir örtüye bürünüyordu. Kızının nereye gittiğini bulamayan Demeter gittikçe soluyordu. Yeryüzü Tanrıçası soldukça ekinler kuruyor, güneş toprağı ısıtmıyor, fırtınalar baş gösteriyordu. Yeryüzümün buna daha fazla katlanamayacağını gören Zeus, genç kızı kimin kaçırdığını nerden biliyor bilinmez! (Bazı söylentiler Hades’e kaçırma planında bizzat Zeus’un yardım ettiğini söyler) Tanrıların ulağı Hermes’i yeraltına göndererek Persephone’yi yeryüzüne getirmesini ister.

Hades eşinden ne ayrı düşmek istedi, ne de Zeus’un buyruğuna karşı gelmek istedi. Kader Perilerin kanunlarını bilen Hades bir plan yaratarak sevgili eşine yeraltı meyvelerinden nar taneleri yedirdi. Söylentiler bu taneler hakkında kararsızlığa düştüğünden sizler için yalnızca birkaç adet yediğini ifade edebilirim. Kader Perilerinin kanuna göre yeraltının nimetlerinden tadan kimse artık yeraltı dünyasına aittir. Her ne kadar soğuk ve kalpsiz bir tanrı olarak nitelendirilse bile Hades’in Persephone’ye oldukça nazik ve saygın davrandığı genç kız tarafından dile getirilmiştir.

Hermes ile beraber yeryüzüne gelen güzel kadın İmparatoriçe Persephone, annesinin kara bir pelerinin içinde yas tutarken bulduğunda oldukça üzüldü. Evladı için bitmeyen gözyaşlarıyla kederini yaşamaya devam eden Azize kızını görüp kollarına aldığında yeryüzünde kışı yaratan kederi ve hüznü son buldu. Dilsiz bir kadındır Demeter… Tarot ilminde Azize kartında bize duygularını sessizliğin içinde yaşadığını söyler. Sevinci de kederi kadar sessiz ancak kışı bitirecek kadar kudretliydi. Kızını bir daha asla yanından ayırmamaya ant içen Demeter’e nar taneleri bir sürpriz yapar…

Kader Perilerinin yasalarına Zeus bile karşı gelemediğinden bir orta yol buldu. Sonuçta Zeus tanrıların arasında aynı zamanda bir arabulucuydu. Anlaşmaya göre Yeraltı dünyasının İmparatoriçesi Persephone dört ay yeraltında, sekiz ay ise yeryüzünde annesinin yanında kalacaktı. Söylentiler ay konusunda kararsızlığa düşer. Bazıları dört – sekiz ay döngüsünde ilerlediğini söylerken bazıları altı – altı ay döngülerinde ilerlediğini söyler. Demeter kanunları bildiğinden, kızından vazgeçemediğinden bu anlaşmayı gönlü razı olmasa bile kabul etmek zorunda kalır.

Böylece bu anlaşma yeryüzünde mevsimleri yaratır. Persephone yeraltında sevgili eşinin yanında kaldığı zamanlar Azize yeniden kara örtüsünü üzerine geçirerek kederini yaşar, böylece kış mevsimini yaşarız. Yeryüzüme yanında kaldığı zamanlar ise mutluluğu ve yeniden doğmayı da sembolize eden bahar ve yaz aylarını yaşarız.

Azize kartı bizlere sessiz ve olgun kadını temsil ederken bu kartın arka fonundaki nar ve hurma yaprakları bereketini temsil eder. Öncü nitelikli bir kart olduğundan liderlik, tanrısallık özellikleri katar. İmparatoriçe ise güzel ve cinsel yönü güçlü kadını temsil eder. Persephone karakterinin masum ve genç güzelliğini bu kartın Venüs yönünde görürüz. Elbette kartları farklı bir yazımda detaylı olarak anlatacağım ancak iki ilimdeki muhteşem tamamlanmayı göstermek, mitolojiyle oldukça bağlantılı olan yönlerini fark ettirmek istedim.

Related

Cevap bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Error decoding the Instagram API json
G-022SCGR6MW