Gezegen sistemimize 13 Mart 1781 tarihinde değerli İngiliz astronom Wilhelm Herchel tarafından katılan Uranüs, diğer gezegenlerin aksine arketipine yakışacak şekilde adlandırılmıştır. Gözlemlerimiz temel bir düzeyde bile kalsa fark edeceğimiz ilk şey tüm gezegenlerin Roma Mitolojisindeki tanrıların isimleri ile anıldığı yönünde olacaktır. Roma ve Yunan mitolojisindeki karakterler tıpatıp aynı olmasına karşın isimleri farklıdır.
Ancak değişimin, bireyselliğin gezegeni olan Uranüs, farkındalığını ortaya sunarak Yunan mitolojisindeki Uranos’un ismini taşır. Tanrıların babası, Gaia’nın eşi olan Uranos anlatıldığı mitolojik hikâyelerde bencilliği, taş kalpliliği yansıtılmıştır. Gaia ile her gece aşkla birlikte olan Uranos titan soyunu oluşturan çocuklarının ardından doğan korkunç görüntüye sahip diğer çocuklarını Gaia’nın rahmine yeniden göndermişti.
Astroloji alanında ise ani değişimlerin, özgürlüğün, isyan ve teknolojinin gezegeni olarak betimlenir. Keşfedilmesinin ardından yeryüzünde çıkan çılgınca devrimlerin, isyanların başrolü olduğuna inanılır. Özellikle Fransız Devrimi’ne yakın bir tarihte keşfi olan Uranüs olduğu alanı sarmış, parçalamış ve düzeni yeniden yaratmıştır. Otoriteye ve kalıplaşmış düzene başkaldırmak onun dürtüsel enerjisinde saklıdır. Olumsuz ifadeleriyle beraber gereğinden fazla inatçılık, esnek olamamak, aşırıya kaçan isyan dürtülerini barındırır. Merkür’e benzerlik kursa bile daha sert, fanatik bir yönü vardır. Tıpkı Uranos karakteri gibi başkalarının duygularına ve acılarına duyarsızlık yaratabilir. Uranüs’ün sert enerjisini doğru yönlendirmek, fanatiğini kontrol etmek gerekir.
Uranüs insan bilincinde zehir gibi yayılan Satürn etkilerini temizlemek için bir nevi panzehirdir. Bilincin bireyselleşmesini, özgürleştirmesini sağlayan bir arketiptir. Toplumda bireyi hapsedici etkilerle zehirleyen kalıplara karşı özgürleşmemizi sağlar. Uranüs tüm saydığım etkileri tıpkı yıldırım çakmış gibi ani ve sarsıcı etkiler yaratır. Hava grubuna ait olduğu için zihinsel boyutta oldukça kıymetlidir.
Uranüs geniş perspektif yaratmayı bilen bir arketiptir. Başkaldıran tavırlarıyla her birey için özgürlüğü ve hümanizmi savunur. Kişinin bağımsızlığını geliştirdiği, bu bağımsızlık enerjisiyle ne kadar özgün olabileceğini sunar. Geleneksel, dar görüşlere sahip yapılardan hoşnut olmaz. Uranüs’ü bir birey olarak tasvir edecek olsaydım, her bireyin bileğindeki prangaları yorulmadan kırmaya çalışan devrimci diyebilirdim.
Uranüs bireyselleşme sürecine denk gelen, arkadaşlar olarak tanımladığımız toplumlarda kurduğumuz sosyal bağlarımızı temsil edecektir. Bütünlüğün içindeki birey olarak tasvir edebiliriz. Benzer fikirler ve amaçlara sahip olduğumuz kişilerle bir arada olmak ister, bu kişilerle yakın ilişkiler kurmayı arzularız.
Doğum haritalarımızda Uranüs’ün talep etmiş olduğu evrimsel ihtiyaçlara cevap verebilirsek, aldığı gezegen ve ev açıları sayesinde kendi eşsiz benliğimizi, yaratıcılığımızı ve belki de içlerimizde yaşayan üst insanı ortaya çıkarabiliriz.
Burç konumu genel tavırların, bir neslin tepkiselliğini gösteren konumdur. Doğum haritasında bununla birlikte aldığı açılar ve bulunduğu ev konumu bireyselliğimizi topluluklardan ayırt edici hale getiren önemli noktalardır. Satürn ötesi gezegenlerden biri olan Uranüs kişisel gezegenlere (Güneş, Merkür, Mars, Venüs vb.) yaptığı açılarla beraber kişinin neslindeki değişim güçlerine nasıl tepkimeler verdiğini belirler.
Ev konumu ise kişinin özünü yansıtabilmek adına tüm bilincini kökten değiştirmeyi çalıştığı alanı gösterir. Bağımsızlığı arzuladığımız temaları temsil eder. Bu özgürlük teması için yıkıcı etkiler yaratmaktan kaçınmaz. Uranüs’ün evi olağan dışı olaylara, sürprizlere, çılgınlıklara gebedir. Aynı zamanda büyük bağımsızlık alanlarının olduğu yerdir.
Zodyak çevresinde bir turunu yaklaşık seksen dört yılda tamamlayarak her burçta ortalama yedi yıl kalır. Temel ihtiyaçlarında değişim, heyecan ve tam bağımsızlık arzularını barındırır. Ani gelen dürtülerinde farklı olmak, geçmişten ve eski kalıplardan kopma tepkileri vardır. Yönettiği burç en az kendisi kadar hümanist olan kova burcudur. Ancak biz ve herkes için özgürlük felsefesini benimseyen Uranüs, monarşinin biricik sahibi aslan burcunda zarar görür. Akrep burcunda çılgınlığı, devrimciliğini yoğun ve güçlü hissettirir. Boğanın geleneksel ve sabit yapısı sürekli değişim arzulayan gezegeni düşük enerjisinde hapseder.
Uranüs’ü sosyolojik olarak darbeciler, devrimciler, mucitler ile özdeştirilirken, sağlık astrolojisinde nabız, nefes, beyin zarı ve hipofiz bezi ile ilişkilendirilir.
Aynı zamanda Uranüs sezgisel güçler, geleceği ön görme gibi yetenekler bahşedebilmektedir.
