Astroloji ilminde, harita okumalarında önemli bir yere sahip olan Chiron Yunan Mitolojisinde Sentor ırkından gelmekteydi. Betimlenirken yarı at, yarı insan formunda betimlenen bu ölümsüz sembolün hikâyesinin derinliğine ulaşmak isterim. Çünkü Chiron arketipini özümsemek, yaralarımızı özümsemek ile eş değer bir farkındalık yaratacaktır.

Mitolojide soyunun Kronos ile Philyra’dan geldiği bilinmektedir. Söylentiye göre Okeanos ile Deniz tanrıçası Tehtys’in kızlarına vurulan Kronos güzeller güzeli Philyra ile birlikte olmak için biçim değiştirerek bir at bedenine sahip olur. Kimi söylentiler ise Philyra’nın Kronos’un birliktelik talebi üzerine kısrağa dönüşerek kaçmaya çalıştığından ancak pek başarılı olamadığından bahseder.

Philyra ile Kronos’un birlikteliğinden yeni bir ırk ortaya çıkar. Sentor adıyla bilinen ırk yarı at, yarı insan formundadır. Birliktelikten doğan soyunun en kudretlisi ve zeki varlığı Kheiron (Chiron) mitolojideki altın kaplı tahtına kurulur.  Sentor olarak adlandırılan ırkta ölümsüzlüğe sahip olan tek kişi Kheiron, Yunan tanrılarının biricik savaş, av, hekimlik ve ahlaki eğitmeni olur.

Başarılı eğitmenliği ile tanrıların diline pelesenk olan Chiron’un oldukça önemli öğrencileri olduğu bilinmektedir. Herkül, Akhilleus gibi nice yiğitlere savaş eğitimi vermiştir. Bazı kaynaklar Güneş Tanrısı Apollon’un da Chiron’un öğrencisi olduğunu dile getirmektedir.

Günlerden bir gün güçlü ve yetenekli eğitmenin öğrencilerine talim yaptırdığı sırada ayağına zehre bulanmış, lanetli bir ok saplanır. Dayanılması güç zehirli okun açtığı yara savaşçıyı yerle yeksan eder. Acının avuçlarının içine düşen savaşçı yaralı ve zavallı bir adama dönüşür. Ancak ölümsüzlükle kutsanan Chiron’un acıları gün geçtikçe şiddetlense bile yaşamaya devam eder. Azap içinde yaşamaya katlanamayan savaşçı bir çare aramaya koyulur.

Kendi yarası içi şifalı otlardan yarattığı yüzlerce ilaçtan hiçbiri yaralı savaşçıya derman olmaz. Aksine Chiron’un yarattığı tüm şifalı ilaçlar başka acıların şifası olur, pek çok yarayı iyileştirir. Bu yönüyle Chiron yaralı şifacı olarak tanımlanır. Tıbbı bulduğuna inanılır.

Herkesin yarasına derman olan Chiron bir tek kendi yarasına şifa bulamaz. Çektiği sonsuz acılar, bir girdap gibi benliğini her gün içten içe yutar. Tanrıların tanrısı olarak anılan Zeus, üstün hizmet veren ve yardımı dokunan bu kahramanın acılarına kulak vererek ölümlü olmasına olanak sağlar.

Ölümsüzlüğü elinden alınan Chiron, vücuduna yayılan zehre rağmen huzur içinde ölür. Onun için acı son bulmuştur. Sonraları Zeus, Chiron’u onurlandırmak için göklerde bir kuyruklu yıldız olarak yaşamasına olanak sağlar. Astroloji sembolizminde Chiron bir anahtar ile betimlenir. Yaralı şifacı felsefesiyle beraber vermek istediği mesaj ise oldukça açıktır:

“Gücüm, güçsüzlüğümde saklıdır.”

Bu sembolizm ile karşılaşmamız, duymamız veya görmemiz bizlere kendi gücümüzü hatırlatmak için sunulan bir mesajdır. Kabuk bağlamayan yaraların şifası iç benliğimizde gizlidir. Başkaları tarafından onaylanma kabul görme gibi ihtiyaçlarımız yüzünden kurban pozisyonuna düşmediğimizden, benliğimizi feda etmediğimizden emin olmamızı talep eder. Korkularımız, kırgınlıklarımız, güçsüz hissettiğimiz yanlarımızla barışmamızı, iyileştirmemizi arzular. Üstelik tüm bu ürktüğümüz, korktuğumuz yönlerimiz konu başka insanlar olduğunda kolayca şifa dağıttığımız yanlarımız olabilir.

Chiron felsefesinde farklı kimselerin benzer yaralarına dokunup şifa dağıttıkça kendi yaramızın da şifa bulacağına dair bir inanç hâkimdir.

Chiron semboliğinde özellikle kendimizden çok başkalarını düşünme eğilimi yattığından dikkatlice kullanılması gereken bir sembolizmdir. Bu sembol sosyal sorumluluk projelerinde, vakıf veya hayır kurumlarında kullanabilecek faydalı bir sembolizmdir.

Chiron sembolizmi genel olarak bizlere şu mesajları iletmek ister:

Şifacı
Öğretmen
Başkaları adına çaba harcamak
Sahip olduğun yeteneklerin açığa çıkması
Gücünün ve güçsüzlüğünün farkına varmak