Homeros, tüm zamanların en efsanevi şiirlerinden İlyada ve Odysseia‘nın antik Yunan yazarıdır. Bu destansı şiirler aracılığıyla bizi Troya Savaşı‘ndan sonra eve dönüş yolunu bulmaya çalışan Odysseus’un yolculuğuna çıkarıp yol boyunca deniz canavarları, baştan çıkarıcı kadınlar, devler ve daha fazlasıyla mücadele etmesini anlatır. Peki ama bu efsanevi hikâyelerin ardındaki gerçek adam kimdi? Homeros’un hayatı hakkında pek bir şey bilinmese de tarihçiler onun kim olabileceğine dair bir tablo oluşturmaya çalışmışlardır. Hayatı hakkında az bilinen bazı gerçekleri ve bugün neden bu kadar önemli olduğunu birlikte gözden geçirelim!
Homeros Antik Yunan’ın En Önemli Yazarlarından Biriydi
Yüzyıllar boyunca bazı tarihçiler Homeros’un kimliği hakkında spekülasyonlar ortaya atmışlardır. O bir erkek miydi, yoksa bir kadın mıydı? Hatta belki de bir yazarlar topluluğu muydu? Ancak antik çağın büyük bir bölümünde kabul edilen gerçek, yazı stilinin tutarlılığı nedeniyle Homeros’un erkek ve tek bir kişi olduğudur. Hem İlyada hem de Odysseia yaklaşık olarak MÖ 8. yüzyılın sonları ya da 7. yüzyılın başlarına, yani yazının antik Yunanistan’da yaygın kullanıldığı bir döneme aittir. Birçok tarihçi, Odysseia’daki Demodokos adlı kör şair/ozana olan benzerliği nedeniyle Homeros’un da kör olduğuna inanmaktadır.

Bir Yunan Adasından Geldi
MS ikinci yüzyılda yaşamış Yunan yazar Lucian, taşlama türündeki bir metinde Homeros’la karşılaştığını hayal etmiştir. Bu kurgusal ‘Homeros’ karakteri, Lucian’a Ege Denizi’ndeki Sakız Adası‘ndan ya da belki Smyrna (İzmir) veya Kolophon‘dan (İzmir) olduğunu söylemiştir. Lucian’ın metni her ne kadar alaycı bir dille yazılmış olsa da, akademisyenler Homeros’un orijinal şiirlerindeki lehçe nedeniyle büyük olasılıkla benzer bir bölgeden geldiği konusunda hemfikirdir. M.Ö. 6. yüzyılda bir grup sahne ozanı, öncüllerinin izinden giderek kendilerine ‘Homeridae’ ya da ‘Homeros’un çocukları’ adını vermiştir.

Metinleri Geçmişe Açılan Bir Penceredir
Homeros’un iki epik şiiri antik dünyayı şaşırtıcı ayrıntı düzeyleriyle ele almıştır. Hikayeleri fantastik olsa da, mitoloji unsurlarını tarihsel gerçeklerle harmanlamış olması muhtemeldir. Gerçeklere dayanan anlatımları kronolojik olarak yanlış olsa bile, insanlık tarihimizin derinliklerinden, belki de Geç Tunç Çağı‘na kadar uzanan hikayeleri ve anıları barındırmaktadır. Eğer Troya Savaşı gerçekse, muhtemelen Homeros’un İlyada ve Odysseia‘yı yazmasından 400 yıl kadar önce, hatta belki de kimse hikaye yazmadan önce gerçekleşmiştir. Bu da Homeros’un var olan ilk tarihçilerden biri olduğunu göstermektedir. Atalarının sözlü hikaye anlatımı yoluyla canlı tuttuğu kuşaklar arası aktarılmış hikayeleri almış ve onları gün ışığına çıkarmıştır.
Geçmişin Mimarisini Anlatır
Homeros Troya şehrini inanılmaz ayrıntılarla anlatmış, anıtsal mimarisini ve büyük saraylarını gösterişli ve süslü bir dille kaleme almıştır. Tarihçiler Homeros’un Troya şehrini M.Ö. 1200’lerden kalma Miken Yunan mimarisiyle karşılaştırmışlardır. Homeros ayrıca M.Ö. 8. yüzyılda başlayan bir uygulama olan tanrılara tapınmak için inşa edilen tapınakları da anlatır.
Homeros Alegorik Öyküler Yazmıştır
Homeros’un şiirleri, tarih süresince günümüze kadar ulaşan ahlaki mesajlar ve alegoriler içeriyordu. Ayrıca o zamandan bu yana yüzyıllarca önemli yazarları etkilemiştir. “Troya Atı” belki de Homeros’un en ünlü alegorilerinden biridir; içinde Yunan askerlerinin bulunduğu ve gizlice Troya’ya gönderilen tahta at, zehir dolu bir hediye ya da koşullu bir adak için bir metafor görevi görür. Bir diğeri ise, en güçlü ve yenilmez savaşçıların bile yenilebileceğini hatırlatan, Paris’in okuyla tek zayıf noktasından vurularak öldürülen Aşil‘in hikayesidir.
Kaynak için tıklayınız.
[…] Bu nedenle, Niobe Efsanesinin Yunan mitleri için en eski ve en iyi kaynaklarımızdan biri olan Homeros‘un İlyada‘sında yer alması sürpriz […]
[…] miti, kanatlı at Pegasus, korkunç canavar Chimera ve trajedilerle örülüdür. Homeros, İlyada‘da uzun uzadıya onun hikayesini anlatır. Daha fazlasını öğrenmek için […]
[…] alma eylemini değil, daha ziyade kişinin ölüm anında aldığı son nefesi ifade ediyordu. Homeros‘un İlyada‘sında psykhe genellikle son nefesi ya da bayılmayı ifade etmek için […]